kadınlara davetimiz
Yüzyıllar boyunca kadınlar, feminizm kelimesini kullanmazken bile, ikinci cins olarak maruz kaldıkları karşısında birbirlerinden medet umdular, yardımlaştılar. Birbirlerinden öğrendiler, birbirlerini iyileştirdiler, birbirlerine ebe oldular, şifa oldular, deva oldular. Birlikte direndiler. Kadın özgürlük mücadelesinin feminizm macerası da yine kadınların birbirleriyle konuşmalarıyla başladı dersek abartmış olmayız. Kadınlar birbirleriyle konuşunca yaşadıklarının münferit olmadığını, yalnız olmadıklarını keşfettiler. Her kadın mücadelesinin orta yerinde bu keşif yatar. Bu mücadele, bir dayanışmanın ötesinde erkek egemenliğine karşı fikirlere, teoriye, siyasete dönüştü; bu hala, sürekli ket vurulsa da sürüyor.
Birden fazla insan bir araya geldiğimizde, mekan el verdiğince yuvarlak şekilde otururuz, göz göze bakabilelim diye. Biz sanal mekanlarda birbirini bulmuş kadınlar olarak, göz hizasında, omuz seviyesinde denkler olarak sohbet etmeyi, üretmeyi, mücadele etmeyi önemsiyoruz. Bazılarımızın bu konuda daha çok deneyimi var, kimimiz biraz sabırsız. Pek çoğumuz öğrendiklerini değiştirmekte zorlanıyor, bir kaçımız çok çekingen, daha az konuşuyor. Yani, her birimizin yaşı, deneyimi, mizacı farklıyken bir arada sohbet etmenin ve eylemenin yollarını bulmaya çalışıyoruz. Bazen çok kızgın oluyoruz, kendimizi olan bitene kaptırıyoruz. Bazen bize önceden çok kişisel görünen dertlerimizi paylaşıyoruz. Dertlerimizi masaya koyunca, birden çok gözle bakıp yeni açılarla görmeyi öğreniyoruz.
Biz bir yardımlaşma kulübü, dertleşme ekibi, okuma grubu ya da kuramsal tartışma heveslileri değiliz. Bunların hepsini yapsak da, önceliğimiz birlikte mücadele etmek. Haksızlıklara ve dogmalara karşı öfkemizle ve direncimizle birbirimizi bulduk. Sağda solda, din odaklı veya laik, serbest piyasacı veya devrimci söylemde ve örgütlenmelerde ataerkinin benzer ve farklı veçhelerini görüyor, kadınlara yönelik saldırı ve tehditler nereden gelirse gelsin tespit etmeye çekinmiyoruz. Büyük iddialarımız ve hedeflerimiz de yok. Çemberi yeniden icat ediyoruz. Neredeysek, orada mücadele ediyoruz, okul, işyeri, sokak, sosyal medya… Biz, bir araya gelerek, bizden önceki feministlerin çağrısına uymuş bulduk kendimizi, sizi de davet ediyoruz: bir araya gelin, kendi çemberlerinizi kurun! Öfkemizi soğurmak için değil, üretken güce dönüştürmek için. Buna dair sorularınız ve önerileriniz varsa, bize yazın. Konuşmaya başlamak için özel bir bilgi veya deneyim gerekmiyor, ama sohbeti sürdürmek ve birlikte yol almak için bazı şeylere dikkat etmek daha iyi olabiliyor. Çoğunlukla kervan yolda düzülüyor. Deneyimlerimizi paylaşmaya, fikir alışverişi yapmaya her zaman açığız.
Halayımız kurulsun.
Şu sayfalara da bakın: