başlıktan anlaşılacağı üzere, çok beğenilen ve izlenme rekorları kıran bir diziden, breaking bad’den bahsedeceğiz biraz.
yazının bundan sonraki kısmı ileri derecede spoiler içerecek. seyretmeyenler, seyretmek isteyenler buradan ikilesin 🙂
dizi walter white’ın akciğer kanseri olduğunu öğrenmesi ile başlayan bir süreci anlatıyor. iyi bir kimyagerken üç arkadaş olarak kurdukları şirketteki hisselerini satan ve öğretmenlik yapmaya başlayan walter white, çok az bir paraya çalışıyor, o yüzden ikinci bir işi var. ilk çocuğu serebral palsi, eşi çalışmayı bırakmış, internetten bir şeyler satarak ufak paralar kazanıyor, kazara hamile kalmış, yani bir de bebek geliyor. ve bütün bunlar olurken walter white çok zamanı kalmadığını öğreniyor, walter white ölüyor. doğum gününde bir anlamda bir mucize oluyor, narkotikte çalışan kayınbiraderi hank’ten meth satmanın büyük para kazandırdığını duyuyor ve bu işe girmeye karar veriyor. ailesine para bırakmalı çünkü.
ve yazımızın kahramanı skyler orospusu, bu adamı aldatıyor. böyle bir adamı aldatan bir skyler orospu değildir de nedir, sorarım arkadaşlar? skyler, bu adam onlar için kanunsuz işler yaparken bunu o güzel adama nasıl yapar? bu güzel minnoş adam neler yaptı da bunları hak etti?
bakalım: skyler’a sürekli yalan söyledi, onu aptal yerine koydu. kadına cinsel saldırıda bulundu. skyler bunun meth aşçısı olduğunu öğrenip de bunu evden gönderdiğinde eve zorla girdi ve polis dahil herkesi manipüle etti. oğlunu sürekli annesine karşı kışkırttı. skyler’ın kız kardeşi marie, marie’nin kocası hank, walter’ın ortağı jesse, hatta avukatı saul, skyler’ın birtakım orospuluklarını zaman zaman dinlediler. kadının sürekli can güvenliklerinden endişe duymasına sebep oldu. bir çocuğu zehirledi. bu arada tabi dizide ölen 270 kişinin ezici çoğunluğu walt’un direkt ya da dolaylı dahiliyeti ile hakkın rahmetine kavuştu, walt ölü bedenlerin bir kısmını asitte eritti ki bunların arasında bir de çocuk vardır ve skyler cinayetlerin büyük bir kısmını bilmiyor bile. ve tabi uyuşturucu üretti, belki binlerce insanın sebebi oldu.
skyler o dev orospuluğunu bu olayların arasında bir yerde, walt’un eve zorla döndüğü günün ertesinde yaptı: yeniden döndüğü eski işindeki patronu ted ile yattı ve yattığı gün bunu gelip walt’a söyledi. madem walt o evde istenmediği halde zorla kalacaktı, skyler onu gönderebilmenin bir yolunu bulmalıydı. bu arada skyler’ın bir sevgi, kafasını dağıtacak bir ilgi arayışında olmadığını iddia etmiyorum. bence vardı. ancak walt böyle davranmasaydı bunların olmayacağına da eminim. skyler’ın eski işinden ilk ayrılmasının sebebi de ted’in kendisini bir partide taciz etmesidir ancak herkese ayrılma sebebininin “kaynak kokusu” olduğunu söylemiştir. bu arada, bunu duyduktan sonra carmen’le yatmaya çalışan walt’un yaptığı intikamdı, walt haklıydı. skyler’ın başından gitmeyen bir adamı başından atmaya çalışma hakkı yoktu ama walt’un intikam hakkı bakiydi ve geçerliydi.
skyler bununla kalmadı elbet, küçük orospuluklarına devam etti. mesela endişe ettiğini sürekli walter’a söyledi, hep kafasının etini yedi zavallı adamcağızın. yani öldürüleceklerinden ya da hapse gireceklerinden nasıl endişe edebilir ki? walter’ın parasını ted’e verdi, vergi idaresi tarafından araştırılarak bütün ailesini hapse ve sefalete göndermek yerine bunu nasıl yaptı ki? kocasının kazandığı kirli parayı aklamayı (kocasının para kazanma biçimi hiç problem değil tabi, problem skyler tarafından aklanması) neden kabul etti ki, başka birini işe alıp “ne zaman konuşur acaba” diye endişelenmek yerine? yani siz de anlıyorsunuz durumu, ama olmaz ki şimdi, skyler’ın endişeli olması orospuluğuna orospuluk katmamış mı?
sadece skyler orospusu yok elbet, bir de ‘diğer kahpeler’ var.
skyler’ın kız kardeşi marie sürekli iğrenç sesiyle her şeye burnunu soktu ve ruh hastası bir kleptoman, ayrıca başka bir erkeğin, kocası hank’in, başına, üstelik de adamcağızın çok kötü zamanlarında, bir sürü çorap ördü. jane, jesse tarafından aşık olunmak suretiyle jesse’yi walter’dan uzaklaştırdı. lydia endişeli bir sinsi, walter’a nasıl madik atar? carmen walter’ı reddetti ve kovdu. gretchen walter’la sevgiliyken walter’ın kurdukları şirketten ayrılmasına sebep oldu, sonra da gitti üçüncü ortak elliot ile evlendi, her ne kadar walter onu terk etmiş olsa ve gretchen bunun sebebini bilmese de yani gretchen bu yaptığın nedir? jesse’nin anası, ne biçim ana. andrea jesse’nin walter’a bağlılığını azaltıyordu canım zaten. wendy yiğitti ama o da çirkin işte napıcan, spooge’un karısı çocuğuyla ilgilenmiyordu ve kaltaktı, chow’un yanındaki kadın tiz sesiyle vik vik ötüyordu, ay ne var canım silahlı çatışmanın ortasında kaldıysa.
‘diğer kahpeler’i bir kenara bırakalım şimdilik. neticede onlar dekor olarak kahpeydi. walter’a öyle ya da böyle zararları dokundu ama hakaret eder geçeriz, stabil kahpeler değiller yani.
kinayeyi de ‘diğer kahpeler’ gibi bir kenara bırakalım, artık bırakalım. walter’ın bu kadar büyük suçları varken neden walter’a kitleler hayran oldu da skyler orospu?
diziyi izleyen çoğu erkeğin kendisini walter yerine koyduğunu söyleyebiliriz. onlar da zekiydi ancak zorlu hayat şartlarından ötürü bir yerlerde potansiyelleri harcanıyordu. ah ellerine bir şans geçse onlar da zekalarını kullanırdı bak. fasulyeden risin yapar, patlayıcı imal ederlerdi, cam gibi lekesiz uyuşturucular yapabilirlerdi, “i am not in danger skyler, i am the danger” diyebilecek adamlardı da onların serebral palsi bir çocukları yoktu, kanser değillerdi, yeni gelecek bir bebekleri yoktu. yani gaza gelinecek şartları oluşmamıştı, zekaları boşuna harcanmak zorundaydı. haklı bir öfkeleri vardı, hayat onların potansiyellerini harcamış, bir alanda mükemmel ve biricik olma haklarını ellerinden almıştı. walter white işte onların yerine bunu yapan adam oldu. böyle bir adam aldatılamazdı, bunun adı orospuluktu.
peki böyle olmayan bir adam aldatılabilir miydi? hayır canım, ne münasebet, o da orospuluktu. aldatan herkes kötüdür ama yalnızca kadınlar orospudur. tabi skyler orospu ötesi bir orospu, çünkü skyler sadece walter’ı değil, walter’ın benliğinde eriyen bütün ezikleri aldattı.
walter’ın bu kadar büyük suçlar işlemesine rağmen koruduğu ak-pak ünvanının sebebi dostlar, erkeklerin ataerkil el ele vermişliğidir, başka bir şey değil. walter white’ın kendi ağzıyla itiraf ettiği “ne yaptıysam kendim için yaptım” cümlesini bile duymayacak, “her şeyi ailesi için yaptı” diye uyduracak kadar sıkı bir bağ bu: bir erkek büzükdaşlığı.
not: skyler white’ı oynayan anna gunn, karaktere ve bu karakterden ötürü kendisine yönelen nefretin boyutundan ötürü şaşkın olduğunu söylemiştir. canlandırdığı bu karakter yüzünden gerçek hayatında ölüm tehditleri bile aldığını da söyleyelim. [1]